Çatışmadan Uzlaşmaya Giden Yolda Müzakere Edebilmek
Çatışma, yaşamımızda kaçınılmaz ve olağan bir süreçtir. İnsanoğlu bebeklikten yaşlılığa giden gelişim sürecinde çatışmalarla yüz yüze kalır. Zıt yanlarımız birbiriyle çatışır. Kaygılı yanımızla, atılgan olmak isteyen yanımız; her şeyi bırakıp gitmek isteyen yanımızla, sorumluluk alan yanımızın çatışması gibi. Kişilerarası ilişkilerde çatışma, diğerleri ile yaşadığımız uyuşmazlık ya da anlaşmazlık durumudur. Hepimiz iş, sosyal çevre, aile, okul gibi yaşamın farklı alanlarında çatışmalar yaşarız. Hepimiz birbiriyle örtüşen ve bir o kadar da farklı istek ve amaçlara yöneliriz. Kendi içimizde bile çatışıyorsak; farklı duygu, düşünce, davranış ve ihtiyacı olan kişilerle çatışmak kaçınılmazdır. İşyerlerinde farklı istek ve ihtiyacı olan bireyler, gruplar, bölümler, hizmet veren ve hizmet alan müşteriler çatışma yaşayabilirler. Birbirine karşıt gibi görünen bu birey ya da gruplar, aslında faaliyetleriyle birbirini tamamlar. Çatışmaya yol açan karşı karşıya kalmaları değil, aralarındaki müzakere eksikliği olabilir.
Müzakere, iki taraf arasındaki görüş ve beklentilerdeki farklılıkları, tarafları memnun edecek şekilde çözmeye yarayan, sürecin gerçek anlamda kazan-kazan yaklaşımı ile tamamlanmasını hedefleyen iletişim yöntemidir.
Psikodrama temelli “Çatışma Yönetimi ve Müzakere Becerilerini Geliştirme Atölyesi” nde çatışmalar, çatışmaya yol açan ip uçlarını fark etme, etkilerini değerlendirme, müzakere edebilmede iletişimi etkin kullanabilme, uygun müdahale yöntemlerine yönelik vaka örnekleri ve canlandırmalarla ele alınmaktadır.