Çalışan insanın en büyük yakınmalarından biri, iş yaşamı yüzünden özel hayatına yeterince önem verememektir. Bozulan ilişkiler, gerginleşen iletişim biçimleri, tahammülsüzlük, bıkkınlık, tükenmişlik…
Var olan yaşamımızı iş ve özel hayat olarak ikiye bölmeye çalışıp, keskin sınırlar belirlemeye kalkınca aslında bunun imkansız olduğunu görürsünüz… Eve iş götürülmez belki ama duygular, yorgunluklar, kararsız kalınmış konular da sizinle beraber eve gelir, bunu engelleyemezsiniz.
Öyleyse bu ayrımı nasıl yapmalıyız?
Size daha önce dengeden bahsetmiş olabilirler, hayatınızı dengeli yaşarsanız her şeyin yoluna gireceği anlatılmış olabilir. Büyük ihtimalle uygulanması anlatıldığı kadar kolay olmamıştır. Siz sürekli bir denge yarışının içinde boğuşurken, her şeye yetişen hiç zorlanmayan kişiler de vardır. Motivasyonu düşmez, müşteriyi üzmez, yöneticinin hası, çalışanın ası, eşin alası, ebeveynin az bulunanı. Öyle tatlı bir denge kurarlar ki…
Sanki hayatla mücadele değil dans ediyorlardır…
Biz size, iş ve özel yaşam dengesinin psikolojik bir denge olduğunu anlatacağız. Bu dengeyi nasıl sağlayabileceğinizin ve yaşamınızı tutkulu bir şekilde sürdürebilmenizin yollarını anlatacağız.
Anormal durumlarda anormal tepki vermek normaldir” diyor Viktor Frankl. Şu anda hiç[...]
Motivasyon tavsiyeleri çoğu zaman işe yaramaz. Başkalarına ait hikayeleri kendimiz[...]
Stres aniden karşılaştığımız durumlarda ortaya çıkan bir tehlike alarmıdır.[...]
Eğilmez, bükülmez, kırılmaz olmaya çalışırsan darbeler de seni o kadar zorlar.[...]
